Onu gördüğümde ‘’kader’’ demiştim içimden. Üzerinde yazlık
bir hırka ve tek parça bir elbise vardı. Bir kitap okuyordu, ’'umutsuzluğun son
kalesi’’. Yüzünü kaldırdığında göz göze geldik. Ona baktığımı fark edince,
gülümsedi. Duvarlarını yıkmıştım, bu benim beylikdüzü-zincirlikuyu hattında kazandığım
ilk zaferdi. Zafer de denmez; Zincirlikuyularda merdivensiz kalmıştım.
Güle güle güzel kadın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder