16.01.2016

Mommy

Ciğerinize dokunacak bir cefakâr anne- hasta oğul ilişkisi.

Kadının tüm maddi sıkıntılar içinde çocuğu için yaptıkları, yeri geldiğinde çocuğunun saldırısına uğraması ve çocuğunun ona ettiği küfürler göz önüne alındığında annenin onu hastaneye teslim etmesini yadırgayamıyor insan. Yönetmen böyle düşünmemiz için film boyunca çalışmış gibi. Dolayısıyla kadın haklı mı değil mi sorgulamıyoruz. Filmin en çarpıcı sahnelerinden biri de bu zaten; çocuğun hastanenin önünde annesi tarafından terkedildiğini anladığı sahne ve tam da bu esnada yağmurun başlaması. Diğer bir etkileyici sahne tabi çocuğun hastanede deli gömleğinden kurtulup pencereye doğru koşması ve böylece filmin bitişi.

Oyunculuk gerçekten iyi. Genç oyuncunun, iniş çıkışları, öfke krizlerive  sonunda pişmanlıkları daha başka nasıl geçirilebilirdi izleyiciye. Ve tabi ki kadının her şeye rağmen güçlü olmaya çalışması. Ki, mahkeme celbi geldiğinde kadının hiç bir şey olmamış gibi yemeğe dönmesi ya da tek desteği arkadaşının artık başka bir şehre taşındığını öğrendiğinde güçlü görünme çabası, oyunculuk anlamında şaha kalkıştır bence. Bence tüm film boyunca bakımlı bakımlı ortalarda gezmesi ve güzelliği kadına kendini güçlü hissettiren bir şeydi sanırım.

Oyunculuğun yanında teknik anlamda da film başarılı. Filmin kare bir ekranla başlayıp filmin bir yerinde geniş ekrana dönmesi ve bunun annenin çocuğu ve onun geleceği için güzel hayaller kurduğu, sanki ‘’böyle olmasaydı, nasıl olurdu’’nun cevabını aradığı sahnelere tekabül etmesi güzel bir oyun olmuş. Tüm acı gerçeklerin kare bir ekrana sıkışıp, bir anda güzel hayallerle geniş bir ekrana yayılması güzel bir hareket.

Annelerin bir gün uyanıp da çocuklarını sevmeyeceği bir zaman yoktur

Steve: birbirimizi hala seviyoruz, değil mi?

Die: en iyi yaptığımız şey bu ahbap.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder