Iyisi mi giderken
Bir damla değil
Bir derya su al giderken
Bir fısıltıyla gelen fırtına
Yaktığım kibritin ırzına geçerken
Sessizce ve derinden
Kağıttan gemilerden
Kumdan kalelerden
Pembeden ve maviden
Pembe mavi bir akşamüstünden eser kalmasın
Gemilerim zifiriye otururken
Ben yine sessizce ağlayacağım muhtemel
Ağlayışım da yalnız kalıcak
Yalnızlığın kurdurduğu cümleler de
Sesime ses olmayacak çünkü
Eskiye dair ne varsa
Sadece yankılanacak tüm olmayan
Kimsesiz evlerin avlularında
O avluların senden ziyade bir sahibi var artık
Gölgesine sığınırdık hani
Evet ağaçlar
Artık onlar da, suya hasret
Sen avurtu gökmüş o ağaçlara sığın yine
Ayaza vurduğunda gece
Kırağı kaplarken saçlarını
Yerini tutmasada tutkuların sıcaklığını