Ankara denen bu şehirde
Yıllardan 2010 ve akşamlardan en güz güzeli
Yazacak çok şey var yine, yazmak külfet değil de, okuyucuya eksik vermek anlatılanı ve sonunda yanlış anlaşılmak. Ne olacak bu endişeler peki? İşte ben bunları düşünedurayım, kalemim çoktan hokkaya girmiş, çoktan işe koyulmuş bile. Şöyle buyurdu kalem ‘’beni benden sor’’. Dedim ‘’pekâlâ, sen de kimsin, anlat hele? Nerden gelip nereye gidersin? Madde misin yoksa mana mı? Kalem atıldı’’Ben kadim zamanlardan kalma basit bir isimim-kalem-,cismim de öyle, madde gibi görünsem de esmayı mana ederim, önce beni tutan elin, eli kolu olurum, sonra gönlü, dili olurum. Okuyanın sadece gözünde kaldığım da olur elbet ama benim asıl işim gönülden gönüle akmaktır mana ırmağında. Utangaç, arsız, coşkulu, durgun… Bazen geçtiğim yerlerde reyhanlar biter bazense çınarlar devrilir. Kiminin kanı çekilir serinliğimden, kimine can veririm, Bazen güneşten daha yakıcıyım bazen ayaz olup buz kestiririm. Dinginliğim kimine rahat bir uyku getirir, kimilerine kâbus. Ama bil ki sana da okuyana da hep samimiydim. Ne okuyucuya iltimas geçtim ne de senin emanetine hıyanet. Gönülden aldığımı aynen gönüle ilettim. Çünkü ben biraz da senim, elin, kolun, dilin, gönlün…’’Dedim ki ‘’minnettarım sana, şimdi sana her şeyi anlatabilirim’’.
Bu kısa konuşmadan sonra anladım ki; anlatacaklarım belki eksik, belki yarım ama yanlış değil. Ben kalemime güvendikten sonra bu yanlış anlaşılma korkusu da yersiz.Kalemime güvenim arttı belki ama değişmeyen bir şey var hala; yazacak çok şeyin oluşu. Yazmalıyım.
Ve sen ey okuyucu, sen olmadan da yazmanın bir anlamı yok, biliyorum. Ama beni gözünle değil gönlünle oku, ateşimden ayazımdan korkmadan oku. Kalemimden süzülen her kelamın içinde ateşimden kaçacak bir çınar gölgesi, ayazımı ısıtacak bir ıtır var zaten, kâbustan sonra gelen derin uyku da seni bekler en sonunda. Canımdan can, kanımdan kan istersen, gönlünle oku.
Selametle…
Eli az da olsa kalem tutan her insanın korkusudur,yanlış anlaşılmak,yargılanmak.Böyle güzel bir yazıyla bu korkunun yersizliğini anlayıp,anlatmış olmanız en az seçtiğiniz müzik kadar güzel:)
YanıtlaSil