11.01.2015

Bela-yı Aşk

 



''Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni''

Satış

ben biraz mutlu olacağım
siz bu sokaktan geçin isterseniz
penceremde nöbetçi bir kedi
onun dibindeyse ben
-kedileri sevmem oysa-
siz bu sokaktan geçin isterseniz
isterseniz kediyi de alın

dukkanlar açılır
ben karakaplıyı açarken
sonra yeseminler açar gurultuyle
siz guzel kokun isterseniz
çunku artık bu sokak bu kedi sizi hatırlayacak
şimdi kedi bile guzel,sevilesi
guzel de,
yaseminin rengi neydi,ben onu unuttum
siz biraz beyaz olun isterseniz

işte dukkanın ilk muşterisi de geldi
ben görmedim kedi gördu,
siz iyisi mi kediyi değil beni alın
ellerim sıcak,en sıcak ceplerden
uzun ömurler de biçtim kendime
her sabahına gunaydınım
ardıma guzelllikler dizdim
istersen ayağına kadar gelirim

bu dukkan ne alır ne satardı onu da bilmem ama
bıktım bu tukenmez taktimden
sonra dizimin dibindeki bu kedi susmak da bilmiyor
bu yuzden
-BENİ-
benden al!
 
ancak o zaman mutlu olacağım

4.01.2015

Halet-i Ruhiye

Kaygılarımı derinliğine göre açıktan koyu renge boyayıp haritama yerleştireceğim,çünkü insanları mesafeler değil en çok kaygılar ayırıyor, dünya yedi kıta ve 3 okyanustan ibaret değil, sanki salt kaygılardan ve daha kötüsü hatalardan ibaret gibi...

3.01.2015

Gecesi Gündüzü

İstanbulda gece
bir kadın çürümüşlüklerini kapatana kadar ağarmaz
camları çatlatan ayazıüşütmez
bir kadın en çok bacaklarını beğendiği için
çoraplar ayak bileklerine kadar giyilir
çünkü nihilizm Aksaray'da öğrenilmiştir

İstanbul'da sabah ancak martılar acıkınca olur
bir kadın yevmiyesini martılara verir
sonra aç karnına rakı içilir
boşverilmiştir, çünkü boş kalbe keder iyi gelir
kadın makyajını tazeler
aşk onu bir başka banktan izler
o bir şarkı söyler, sokaklar başka dinler