kadınlardan biri bir ateş yaktı bu şehirde
zalimliğini gizleyerek
ve hoyrat saçlarını savurarak
esen rüzgarın arasından
salınan eteklerinin fısıltılarıyla
erkeklerin yüzü küçüldü bir bir
ve unutturdu hepsine
her sabah hiç olmassa bir dilim ekmek yediğini
sendin hep sendin
rumeli kasabalarında dolanan
artık gelmeyecek baharlarıma
yasemin çiçekleri çıkartan bohçasından
ve ellerin bir masada gezindiğinde
çoğaltan dokunan en güzel örtüleri
sen atlayıp geçtiğinde yanan bir ateşin üstünden
uçuşan küller asılı bırakır bu şehirde yürekleri
nehirler kurur
karşıdan karşıya geçilmez
ve kuşların da kanatları yoktur bu bahar
alıp götürecek beni uzaklara
zalimliğini gizleyerek
ve hoyrat saçlarını savurarak
esen rüzgarın arasından
salınan eteklerinin fısıltılarıyla
erkeklerin yüzü küçüldü bir bir
ve unutturdu hepsine
her sabah hiç olmassa bir dilim ekmek yediğini
sendin hep sendin
rumeli kasabalarında dolanan
artık gelmeyecek baharlarıma
yasemin çiçekleri çıkartan bohçasından
ve ellerin bir masada gezindiğinde
çoğaltan dokunan en güzel örtüleri
sen atlayıp geçtiğinde yanan bir ateşin üstünden
uçuşan küller asılı bırakır bu şehirde yürekleri
nehirler kurur
karşıdan karşıya geçilmez
ve kuşların da kanatları yoktur bu bahar
alıp götürecek beni uzaklara