30.10.2015

Buyruk


Martılar
Geldiniz mi yine bir saatin günahını alarak
Sabahın dördünde
Seherinde ve serininde
Geldiniz mi daha deniz dalgalanmadan
Buyrun
Susun
Ya da bana biraz benden bahsedin
Kulağımdaki sesi tarif edemem
Kendime bulduğum isimlerden bahsedemem
Siz elbet bilirsiniz
Şiirin mavi denizini
İyi bakarsanız kıyılarında hüzünlü insanlar
Varın
Sayın
Ki
Biri benim
Şimdi biraz benden bahsedin

28.10.2015

Kelimelerin Geldi Bana...


Şair diyor ya;
 ‘’ Ama birkaç sözcük öğrendiysem
Kadınlardan öğrendim, yine de...’’
Ayların en güzelinin dolunay, günlerin en güzelinin gündendi olduğunu ondan öğrenmiştim...

20.10.2015

AloooooOOOO

Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır/ Bana açtığın her telefon.

18.10.2015

5 Lira


5 lira gibiyim
Hani bugün varım yarın yokum
En iyi ihtimal, bozukluğum
Elden ele dolaşır dururum
Bir gün bakarsın bir bitpazarına uğrarım
ve der,m ki;
Bir zamanlar kadim adında bir delikanlı varmış
Ama şimdi yokmuş…

10.10.2015

Herşeyin Başladığı Yerden...

Sevgili Burhan,

Canım, güzelim,dostum!

Şu an ODTÜ'deyim.Sana buradan yazmak istedim.Orada burada bulduğumuz anılar içerisinde.Bugün dünü tekrar inşa ediyor zihnim.
Bu aralar aşk doluyum,herkese,herşeye! Nasıl oldu,Nasıl başladı bilmiyorum.Seviyorum dünyayı,nimetlerini,acısını,kaosunu!Gelip geçen insanlara bakıyorum.Hepsi ne güzel.Öte yandan yoruluyorum ben herşeye herkese bol keseden güzellikler dağıtırken,aşklarına onların istediği biçimde karşılık veremediğim için sevdiğim, güzel adamlar beni yokluklarıyla cezalandırıyor,yahut bununla tehdit ediyor.İçlerinden birini kendime istiyorum ama sadece birini,o biri ise bana uçurumlar vaadediyo. Bu uçurumlar İstanbul'da olsa amenna!Ama değil!Elbette üst geçitler şehri Ankara'da.Bir önemi de yok bunların.Hayat almadığımı kararlarla da yeterince güzel ve çirkin ve ben seviyorum dünyayı.Malta'ya geri taşınma,doktora için hazırlanma arifesindeyim. Hepsi ağır aksak ilerliyor, devinyorum.
Sen nasılsın?Sevdalı günler yakın olsun güzel gönlüne?Az sonra geleceksin, Hasretle sarılacağız tanıştığımız yerde, ne güzel!Eylül'ün sonu.Yıkandı Ankara ve ben seni bekliyorum.

Dursun Bu Taş

Rüzgar içini çekti
Uyuyanlar oldu aranızdan
Hüzünle bezendi yıldızlar
Yalnızım,
Bunu hep söylüyorum ama tekrarlayım
Yalnızım, yıldızlar kadar
Her şey boşluğu sevmekle başladı.
Üşümek tüm şiirlerin içinde
Isırmak çirkin dudaklarımı- dudaklarımın çok dikeni olmalıydı-
Gözyaşlarımın akmayası
Yalnızlığımdan, yalnız
Gecenin gölgesinde unutuldum
Siz uyurken, yıldızları tanıdım
Size yıldızları anlatmalıyım bir ara
Yaslanıp bir duvara,
Ah’la başlamalıyım
Sesim ulaşır o zaman özlenmiş diyarlara
Ve elbette size aşkı anlatmalı
Bilirim bir kadını sevmeyi
Sakalım yok ama ben güzel bir insanım,
Beni dinleyin, size aşkı anlatacağım
Aşk ne kadar küçüktü taş iken
Onu bir kadın doğurmuştu, kıyılarıma
Taş… Yolumun üstünde ama sularımı halelendiren
Hep küçük kalmalıydı ama
Ben kendi elimle bir taşı büyüttüm.
Dedim ya boşluğu sevmekle başladı her şey
Hem bir mezar da boşluktu
Bir kadını sevmek de
Bir taşın sessizliği de, aynıydı hepsi
Boşluk… Sonu yok bunun, çaresiziz
Ben kendi elimle bir taşı büyüttüm
Şimdi o taşı kaldıracak gücüm yok
Hem gecenin içinde olduğundan da büyük
Dövdüm onu, yonttum olmadı
Onu yonttukça ben yok oldum
Rüzgâr aldı yıldızlara götürdü tozlarımı
Yolum üstü beni yağmura sordular