selamlar olsun...
hani bir masal vardı Deyiş;iki kardeşten biri diğeri onu bulabilsin diye ardında ekmek kırıntısı bırakıyordu.ormanda yalnızdı çocuk.
masaldaki çocuğum ben de...
sana cümleler bırakıyorum,ekmek kırıntıları gibi...belki de kendi kırıntılarım onlar,kırılmışlıklarım.-ah kimselerin vakti yok oturup ince ince düşünmeye-
oysa bugun güzel bir gün olmalıydı deyiş...bunu doğum günümde istemek çok mu olur Deyiş?güzde doğduğumdan mıdır bilmem,niye böyle hissediyorum kendimi.ne yapsam herde bir hüzün tortusu...yağmur yağıyor,sokak ağlıyor...ben ağlamaklı...
yüzümde çok belirgin bir yorgunluk...saçımın rengi yüzüme bulaşmış bir yolunu bulup...
sonbahar ninni söylüyor sanki...uyuyayım bari diyorum,sonra illa ki uykumu kaçıracak bir şeyleri önüme getiriyor; çalışan makinaların uğultusu ya da düşen yaprakların belli belirsiz sesleri,hiç farketmiyor...
burda hava soğuk...hani birileri gel dese bugun beraber üşüyelim, o zaman güzel de olacak...
demiyorlar...
güzel başlamadım güne..başlayacak bir an olmadı, çünkü bir ertesi gün hiç bitmedi...
ve o bitmeyen günde neler neler oldu...
keşke anlatabilsem...
geriye sadece sabretmek kaldı...ve yine güçlü gibi görünmek...
sen nasıl görünüyorsun bugün?