yorucu, başarılı, güzel, ve sonunda eğlenceli bir gündü...güzel kısmına gelince, sunay akın'ın hakkını yememek lazım bu noktada...sevdiğin bir şairi ön sıralardan dinlemek ve izlemek...güzeldi...
bugünün anısına bir şiirini paylaşmak lazım gelir;
Kırık Kibrit Her kapı eşiğinde çocuk mezarı diye takıldığınız 45 numara ayakkabılarımla içinde etleri çürüyen bir çocuk cesedi taşıdığımı nasıl da bildiniz Hiçbir bardakta dudak payı bırakmadınız bana bir kaşık sesini bile çok gördünüz şekersiz içerek çaylarınızı Bakarak yürüdüm oysa balkonlara göz göze gelebilmek için çamaşır ipinin arkasına astığı iç çamaşırlarının ıslaklığına sürünerek kanaryasını güneşe çıkaran bir kadınla Yanıma yaklaşıp kibrit istediğinizde ıssız bir adaya düşen yalnız adamın dumanı görülsün diye yaktığı ateşiydi sizlere uzattığım Ve siz her seferinizde sigaranızı yaktınız ama açıktan geçen gemiler gibi yanınıza beni almadan gittiniz! .. |
Sunay Akın
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder