16.07.2011

Tasvire Şayan Çocukluğum VI: Ne Olmak İsterdim

Belki de mimar olmalıydım, sizler, yani artık benim kimya mühendisi olduğumu bilenler ‘artık çok geç diyeceksiniz’ ama önemli değil, azıcık geriye dönmemin kimseye zararı yok, hem birazcık tasvire şayan çocukluğumdan bahsedersem bu belki’ li cümlelerime siz de hak verirsiniz. Şöyle ki, köyde geçirdiğim çocukluğumda çok oyuncağım olduğunu söyleyemem. Oyuncaksız ve oyunsuz da olmaz, el mahkûm kendi oyuncağımı kendim yapmaya başladım. Neyle ve nasıl başladım bilemiyorum net. Ama ilk aklıma gelenler çocukluğum boyunca babaannemin ilaçlarından yaptığım arabalar olur. Kullandığı ilaçları kutularından belleyen babaannem zamanında benden çok muzdarip olmuştur muhtemelen. Benim için bu ilaçların arasında en kıymetlisi ise ‘talcid’di. Göreceli olarak daha büyüktü diğerlerinden çünkü. Bir yapıştırıcı gerekirdi tekerlekleri için. Onu da Kamber aga’nın bakkalından temin ederdik. Kamber aga mahallemizin kadim bakkalıydı. Çok şey satmazdı bakkalında ama bilirmiş gibi ‘uhu’ bulundururdu her ihtimale karşı. Bu yapıştırıcıları elime geçen kutulardan ev maketleri yaparken de kullanırdım zaman zaman. Ve o evlerde bir çatı katı ve büyükçe balkonlar kondurmayı ihmal etmezdim hiçbir zaman. Bazen de veranda. Biraz daha geriye gidersek, kendime bir masa bulup etrafını battaniyeyle kapatıp kapalı bir oyun alanı inşa ettiğimi hatırlarım. Kendi yarattığım bu alanda- ya da evcik diyelim çocuk dilinde- saatlerce oturup yine kendi yaptığım oyuncaklarla oynardım. Bu şekilde köyün çeşitli yerlerinde oluşturduğum başka başka yaşama alanları da mevcuttu tabiî ki. Bahçedeki dut ağacının tepesine abimle yaptığımız ağaç ev en güzel örneklerden biri bence. İki oda bir tuvalet… Her bir oda yaklaşık yarım metrekare genişliğinde tahta zemin üstüneydi. Tuvalet ise sokağa uzanan bir hortumdan ibaretti. Yaz olup da tarlaya gittiğimiz günlerde ise gündöndü demetlerini birbirine dayayarak oluşturduğum Kızılay çadırıvari çadırlar dikerdik güneşten korunmak için. Yetmezdi evin bahçesine tuğlaları üst üste dizerek oluşturduğum dört duvarın üstüne bir de çuvallardan çatı yapardım. Bunları bana yaptıran neydi bilmiyorum ama kimya mühendisliği olmama sebep olan şeyler olmadığı kesin. Yine de barakaların, yapıların binaların geleceğimi olmasa da geçmişimi süslediği kesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder