27.01.2016

Ağlayan Çayır

Filmin merkezinde Eleni vardır. Film o şiirsel anlatımıyla; Eleni’nin çocukluğundan başlayıp, gençliğini, âşık oluşunu, çocuk sahibi oluşunu ve dönemin sorunu savaşın yüzünden bu çekirdek ailesini yitirişini anlatıyor. Savaşın tam ortasında Eleni’nin annesi gözlerinin önünde katledilir. Alexis’in, yani aşık olduğu adamın ailesi tarafından evlat edinilir. Resmi olmasa da Eleni ve Alexis kardeşi gibi büyümüşlerdir ve Alexis’in babası bu durumu pek hoş karşılamaz fakat asıl nedeni, Eleni’yi kendine eş olarak düşünmesidir. İki genç köylerinden kaçmak zorunda kalır ve Yunanistan’ı karış karış gezerler. Alexis müzisyendir -o çalmaya başladığında Eleni Karaindrou’nin bestelediği ‘O’ şarkı duyulur. Senaryo bir yana filmi bana sevdiren temel şey de müzikler oldu- Çift ve ikiz çocukları ne kadar çalışsa da tutunamamaktadır ve Alexis ABD’ye göç eder; Eleni ise rejim karşıtlarını desteklediği için hapse girer. Derken İkinci Dünya Savaşı başlar ve Yunanistan Almanlar tarafından işgal edilir. Savaş biter ve ülke şimdi de iç savaşla karşı karşıyadır ve çiftin ikiz oğulları karşı taraflarda birbirlerine kurşun sıkarlar. Zamanın Balkanları çok iyi analiz edilmiş ve seyirciye bir o kadar iyi yansıtılmış. Alexis ise  Amerikan rüyası peşinde kendisini ilgilendirmeyen bir savaşta ölür. Eleni’nin acısını, çaresizliğini iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve bu noktada ‘Zamanın genç kızı, Eleni artık bir anne’ diyorsunuz. Film boyunca yağan yağmur ve kullanılan pastel renkler o acıyı, ülkenin içinde bulunduğu buhranı ve filmin adını görsel anlamda desteklemiş. Seviyorum böyle numaraları.
Filmi uzun diye nitelendirenler olacaktır yine de böyle uzunca bir sürecin, diyaloglara başvurmadan, sade, minimalist bir uslupla bir buçuk saat içinde anlatılmasını bekleyemezsiniz. Film boyunca dönemin Yunanistan’a ve o kültüre ait dair çok şey öğreniyorsunuz fakat yine de benim anlayamadığım, biraz da sürreal gelen sahneler var; koyunların ağaca asılı olması gibi mesela. Yine de her bir sahneyi ele aldığınızda görsel anlamda hepsi bir şölen. Tüm bunlar ve elbette filmin müzikleri, filmin seçkim arasında yer almasına yeter de artar bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder