4.06.2012

Örtmesen Sıkıca Perdelerini


Senin adını bile bilmediğin bir şehirde
Gri bir sabahtI
Karga olarak uyandım
Nasıl da benziyordu saçlarına
Çatısız evlerin bacaları
Ve nasıl da benziyordu gözlerine
Tenekelerin benzersiz parlaklığı
Nasıl oldu da bulanmıştım karasına
Demirden bir gecenin

Utanınca kendimden
Simsiyah tüylerimden
Boşandım boş hayallerin semerinden
Felce uğramış kaderimden
Durmadan düşmeye başladım nefes nefese
Evlerin karanlık çatılarından

Düşerken
Asılı çamaşırların mandalların arasından
Bir martı beyazlığı düşürsem kahvaltı masana
Yedirsen
İçirsen
Bilsen ne kadar açım
Bir lokma yalana

Örtmesen sıkıca perdelerini


2 yorum: