10.10.2010

Bir Sıkımlık Kurşun

Derdindeyim
Gün ışığına sevdalı sevdamın
Sabaha çıkar mı bilmem
Beklemekteyim
Evhamların ilhamı sarıyor dört yandan
Derken ölüm tek kurtuluş oluyor
Ecelin gelişi gibi gelmiyor beklenen
Su gibi gelse oysa
Ve alnımdaki ecel teri gibi düşmese
Süzülerek alnımdan denizinde kaybolmasa
Ter dediysek
Kanımdan damıtıyorum katre katre
Akabinde önce parmak uçlarım
Sonra tüm bedenim karıncalanıyor
Ruhumsa bir küheylan aksine
Ak patiska üstünde yan yatmış
Debeleniyor
Karanlık, biraz yorgun ama
Güzel gözleriyle bakıyor işte
Gülüyor hatta yarım yarım
Ölüm iyiliği mi dersin?
Benim demeye dilim varmıyor
Duvar saati, o eski koltuk ve tüm oda da
Susuyor tüm gerçeği, haykırarak

Ey Ruhum
Yine de var mı son bir isteğin?
— Tezelden bir sıkımlık kurşun!
Güneş doğmadan önce…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder