Doğadaki diğer canlılar gibi doğanın bir parçası olun. Kaygılarınızı, endişelerinizi, amacınızı, çabanızı bir günlüğüne erteleyin, hepsinden arının. Bunu yaparken yine insan olacağız elbette ama doğanın parçası bir insan. Doğanın nefes alabildiği, beton bloklardan, yollardan, trafikten, kullandığımız tüm sanayi ürünü eşyalardan, kısacası şehir hayatından ya da kendi kendimize edindiğimiz suni ihtiyaçlarımızdan uzak bir yerlere gidelim hala kalmışsa eğer. O zaman göreceğiz hepsinin fuzuli ihtiyaçlardan ibaret olduğunu. Güne çalar saatsiz uyanalım, yüzümüzü akan suyla yıkayalım, kendi ekmeğimizi kendimiz yapalım. Yemek yiyelim. Doğanın seslerini dinleyelim hatta koklayalım onu, önce tebessüm edelim sonra gülelim. Hala ağlayabiliyorsak ağlayalım da. Koşalım dörtnala ve soluk soluğa düşmekten korkmadan. Yürüyelim ezdiğimiz toprağı ikinci kez ezmeyerek ve tanıyarak her bir karışını. Başımız gökyüzünde ayağımız toprakta hissedelim kimseye hesap vermeden. Bizimmiş gibi.
Bunları hala yapabiliyorsan, zaten türünün son örneklerindensin ama naçizane fikirlerim kendini doğanın bir parçası değil sahibi sanan insanlara. Hala değişmemişse fikrin unutma sen önce bir canlısın etten ve kemikten, damarlarında gezen kandan ibaretsin. Diğer canlılar gibi kasların sayesinde koşarsın,yürürsün ve duyularınla hissedersin. Ve diğer canlılar gibi öleceksen, canlı olduğunu kanıtlayacak hiçbir işaret kalmayacaksa bir gün, bir müddet doğanın parçası ol da yabancılık çekmeyesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder